26 Ekim 2011 Çarşamba

Günlerdir evde göz göze geldiğimizde farklı bakıyoruz ikimizde. Endişe yüklüyüz. Çağan'ı sevmek bugünlerde ızdırapta getiriyor yanında. Bir vicdan azabı. Bunca annenin-evladın-babanın canı yanmışken sanki utanıyorum içten içe O'nu koklarken. Dün gece göz göze geldik bir ara Hakkı'mla. Akamayan bir yaş damlası ile  Çağan'a bakıyor. 11 günlük bir bebeğin kurtarıldığını duyuyoruz o anda TV'den. Yarabbim. İçimde tarifsiz bir duygu. Çaresizliğin en kör noktası. Kimse derman bulamaz yaşananlara. Dua ediyorum bol bol içimden hep dua ediyorum. Çağan'a anlatıyorum. Özellikle izletiyorum. Bilmeli. Hayatın bir yanının çikolata bir yanının biber olduğunu bilmeli. Önce gayet saf yıkılan binaları bile kaldırabileceğini anlatıyor bana.
Orada çocukların, yaşlıların, ablaların abilerin elbiselerinin de kalmadığını, yiyeceğe suya ihtiyaçlarının olduğunu anlatıyorum. Gözlerini devirdi daha o an. Yazık dedi dudağını bükerek. Bol bol dua etmemiz gerektiğini anlattım bir kez daha. Elden gelenlerin yerini bulup bulmayacağını bilemeyebiliriz belki ama dua öyle değildir. Yürekten edilen her dua sahibine ulaşır. Yerini bulur. Allahım  böyle büyük acıları hiç yaşatma bir daha hiç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...