27 Temmuz 2012 Cuma

Öyle tatlı cümleler kuruyor ki son zamanlarda. Gece uyku öncesi dil çözülmeleri de aynen devam ediyor. Resmen çenesi düşüyor oğlumun. Dün gece en az 1 saat konuşmuştur. Yatıyor gözler kapalı uyudu galiba derken hoop kalkıyor "anne biliyormusun" ile başlayan bir cümle. O'nu dinlemeyi o kadar çok seviyorum ki, anlatıyor anlatıyor bazen bilerek sorular soruyorum öyle tatlı tatlı konuşmaya devam etsin diye.

Bu kardeş mevzusunda ilk günler çok heyecanlıydı. Şimdilerde haftada bir aklına geliyor desem abartmış olmam. Kendi için endişeleniyorda ufak ufak. Dün gece yine uyku öncesi :)
-Anne babaannem burada olunca babaanneme , ananem gelince ananeme bırakırız kardeşimi biz gideriz değil mi?
-Nereye gideriz oğlum?
-Gezmeyeeee
-Ama ananne ve babaannen her zaman bizimle değiller.
Yüzü düşüverdi hemen.
-Teyzene bırakırız O, hep İzmir'de dedim.
Gülleri açtı yeniden. Babası da gelsinmiş "Üçümüz gezmeye gidelim bazen anne sadece üçümüzzzz."
Canım yavrum, elbet hatalarımız olacak seni büyütürken olduğu gibi. Kardeşin doğduktan sonra  da olabilecek. Ama elimden geldiğince bilinçli davranmaya çalışacağım. Senin  endişelerin çok tabii ve yerinde. Ama onlar da geçecek. Hep beraber alışacağız inşallah yeni döneme. Sen büyüksün cümlesini hiç kullanmamayı hayal ediyorum mesela. Büyükte olsan  çocuksun çünkü.
Havalar çok bunaltıcı, iş sıkıcı... Bir an önce izin vaktinin gelmesini istiyorum.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Çocuk halleri

Babaannesinin gözlükleri ile, kitabını okurken görülen çocuğun hali. Ah be evladım, o gözlükler zarar sana, bir de iyice yaklaşmış kitaba.

Kuzenler's, Yeğenler's

Çağan kuzenleri ile ben ise yeğenlerim ile ilk kez shot oynadık. İçtiğimize sulara afiyet. Bitirdiğimiz damacananın ardından Hakkı bir de gidip su aldı akşamın bir vakti bize. Mesanelerimize sağlık bir de. Kerem son noktayı koydu da hepimiz bayram yaptık. Sen bizim arkadaşımız gibisin dediler bir ara. İçten içe utandım valla. En büyüğü ile aramda var 19 yaş. Bir de onlar kadar eğlenmem, kendimi kaptırmam yok mu...

Çok olmak sevdiklerinle güzel bir tek bunu anladım bir kez daha. Benden ayrı herşey çok olabilir, ama kimsenin istediği kadar olma lüksü yoktur. Evet klişe ama birinin özgürlüğü başlarken, bir diğerinin ki sona erer.

13 Temmuz 2012 Cuma

Çok önemli bir not

Bugün 14.7.2012 Cuma. Bir karar verdim bunu unutmamak için, kendime akıntıya kurban etmemek için, sadece bir kez yaşayacağım hayatım ve hayatımdaki sevdiklerim için;

Yaşamımı başkalarına kulluk ederek,
Kendim yapmasam dahi buna şahitlik etmeyerek ve dahil olmayarak,
İnsan hakkı, kul hakkı, işçi hakkı, ne ise adı  fark etmez. Hiç birinin olmadığı düzene dahil olmayacağım.

En başından bu yana istediğim gibi,  çocuğuma anne, eşime sevgili, evlat, kardeş, kendime ve yine tüm insanlığa karşı insan gibi yaşamayı seçeceğim.

Yazıyorum çünkü; unutmamak için, bugün hissettiğim acıyı bu satırları her okuduğumda hatırlamak için, gün geldiğinde çocuğum bunları okuduğunda o da bilsin istiyorum. Belki yıllar sonra bu hislerimi hatırlamayacağım bile soğudukları için. Ama kendim için yine diri kalmalı ki, beni hayallerime koştursun.



11 Temmuz 2012 Çarşamba

Yeni dönem

Son 1 aydır özellikle bana anlamlı gelen bir çok şey öyle manasızlaştı ki. Hiç sorgulamadığım kadar her şeyi didikler oldum içimde. Fark etmeden içime bile kapandım. Buna rağmen hiç olmadığım kadar cesurum gibi. Vazgeçersem ne yaparım endişesi yerini gün doğmadan neler doğara bıraktı. Çok daha itikatliyim, kendime, hayallerime güvenim tavan. Geçenlerde Fatoş arkadaşım ile konuşuyoruz telefonda O da aynı şeyleri söylüyor. Ben de hiç sorgulmazdım önceden bu kadar çookk diyor. Yaa oldu mu yaş 32. Neyim, niyeyim, böyle mi olacak hep, istediğim ne soruları oturdumu en üst sıralara.

Bir de yeni bir dönem başladı bizim çekirdeğimizde. 2+1 hayattan 2+2'ye doğru yol almaya başladık. Şuan yazarken bile nasıl duygulanıyorum, Çağan'a ilk kardeşin olacak diye söylediğimizdeki tepkisi. Allahım nasılda masum, sevecen, hem de endişeli.

Önceden okuduk biliyoruz ya az çok sabah bulantıları diye bir dönem olabilir gebelikte. Yok benim ki öyle değil. Çok net gece bulantılarım yaaa, gece 10'dan sonra bir haller oluyor.

Bu yüzden bol bol dua ediyorum. Hayatımda zoraki monte detayları olabildiğince hafife almaya çabalıyorum. Çoğu zaman elimde olmadan kaptırıyorum kendimi, sonra da kızıyorum ya salla işte diyorum en kaba tabirle.

Bir sürü hayalim var yine tabi, yanında bir o kadar da endişelerim. Zamanı geldiğinde olabildiğince itikatli olmayı diliyorum en çok. Ne istiyorsam, neye inanıyorsam ona sımsıkı sarılma bilincini kaybetmemeyi.

Bursa'dan 2 yeğenim İzmir'deler. Geçen gece bizde kaldılar. Bir an çocuk oldum, bir an genç kız. Tüm dikkatimi Onlara verdim gencecikler henüz çocuklar pırıl pırıllar. Hafifledim yanlarındayken, güldüklerine güldüm hem de nasıl, oyun oynadım sıkılmadan uzun süre hem de. Fotolar eğer üşenmezsem yakında. Çağan çok mutlu. Arkadaşlarım benim diyor kuzenlerine.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...