15 Eylül 2010 Çarşamba

2009:Tuğruk, 2010:Turgut

Son 2 yaz Dalaman'a gidişimizde hep Turgut'la oynuyor oğlum. Geçen yaz Tuğruk'du. Artık tam adıyla Turgut. Az gördüğünden mi yoksa Çağan'dan 3 yaş büyük olmasından mı bilmem hiç kavga etmeden saatlerce diyebileceğim kadar uzun süre oynadılar her gün. Belki bir kez Turgut'un sesini duydum mız mız diye o da1-2 dk sürdü.   Son gün arkadaşlığı için teşekkür ettik ayrıldık. Kısmetse seneye tekrarı.
Hayat bir kez daha kısmetse demeyi, planların nasıl bertaraf olabileceğini öğretti bana. Arife günü yolla çıkmışken sadece 40 dk sonra geri döndük. Ablamın kayınvalidesi, benim için Fatoş Teyze, 1 asırlık ömre 22 kala ayrıldı. Son 2 senedir yorulmuştu zaten.  Belki de hayatımda gördüğüm en görgülü, ilerlemiş yaşına rağmen en güzel kadındı. Hayata bağlı, kendini seven, güzelliği ile görenleri kendine hayran bırakan bir kadındı. 60 yılı aşkın hayatı paylaştığı eşine kavuştu dedik böyle avunduk. Ve biz bayramda Babamın mezarında olmayı planlarken, Fatoş Tezyninkindeydik.

Bugün ise içim buruk götürdüm  okula oğlumu.
Sabah kaç kez "Anne bak bişey şöylücem şana. Babam işe gitşin, sen gitme yaşıl?" dedin. Gözyaşımı senden sakladım oğlum. Sadece "2 gün kaldı oğlum tatile, işe gitmek zorundayız" diyebildim.  Bu kadar ufak ayrıntılara takılıp üzülmemem gerektiğini çok iyi biliyorum. Bazen duygular tavan yapıyor ondan herhalde. Oysa biraz burnunun akmasından halsizleştin, sende nazlanmak istedin. Bunu da biliyorum ya.
G³ Bursa'ya bugün dönüyorlar. Günlerdir teyzene taşınmalarımız bu akşam olmayacak. Bakalım sen ne diyeceksin bu işe. Akşam hep birlikte göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...