Bu hafta sonu geceyi gündüz, gündüzü gece sandık öyle yaşadık. Cuma akşamı 5 sıralarında çıkmaya başlayan ateşi ancak 2 saatliğine falan düşürebildik. Kuzum sen belkide 38 aydır içmediğin kadar çok şurubu bu 2 günde içtin. Ama hep böyle gülüyordu gözlerin. Baş edemeyeceğimiz bir şey değil ya buda bitecek eninde sonunda dedik. Dışarıyla tek temasımız balkondu. Ateş ölçer elde, şurup saati için gözümüz saatte geçti 2 gün. Ateşin düştüğünde babanla resim yaptınız tahtanda. Baban yine çok güzel çizmiş. Aycancım kalemlikleri oğlumla yaptık. Sen de istersen Yiğit'e yap. Tuvalet kağıtların bitince rulolarını atma. Yaparken ben sana anlatırım. Çağan çok keyif alıyor boyamaktan, kesip yapıştırmaktan...
Anne benim yeşmimi çekeymişin dedin bakınca da güşel mi anne diye yine sordun. Hangi anne evladını güzel bulmayabilir. Anne olduktan sonra sevdiğim sözlerden biridir "Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş" Kirpi tabiki sen benim pamuğumsun. 2 gün içinde bizi en çok eğelendiren senin çenenin uyku dışında hiç kapanmayışıydı. Sürekli anlattın sordun. Taa eskilerden çıkardın bulup önümüze koydun. Haftalar önce makinanın tuşunu kırdığını söyledin ama yanlışıkka oldu dedin gözlerin kapalı ama mahrur mahrur uyanırken. Halbuki kızmamıştık sana. (Baban azıcık bana kızmıştı.) Küçük sevdiceğim bu satırları senin küçük horultuların eşliğinde yazdım. Biraz kitap okuyup bende uyuyacağım. Bir tatlı ki elimdeki Aşk okuması. Geç bile kalmışım okumaya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder