Küçük suratı gözlüğü takınca sanki kayboldu. Sinemaya gittik bugün. Bizim çok hoşumuza gitti 3 boyutlu çizgi film izlemek. Sonuna doğru kurtlandı yerinde duramaz oldu oğlum. Sorduk gitmek istermisin diye. Meğer bunu bekliyormuş. Evet anne hadi babama da söyle gidelim dedi. Babanla perdeye baka baka çıktık salondan. Senden daha meraklıymışız.
Anne bu ne diye şimdilerde soruyorsun, rakamları, harfleri. Kreşe seminer için gelen pedagogun söyledikleri de hep kulağımda ya "çok öğretmeyin çocuklarınıza, ilkokula başladıklarında onların için merak uyandırsın öğrenecekleri" demişti. Nasıl cevap vereceğimi şaşırıyorum bazen. Ama elimdeki kitap sağolsun cevabını kendimce buldum. Bazen her soruna cevap vermesemde o an için seni dinlediğimi ve anladığımı sana hissettirmemin ne kadar önemli olduğunu öğreniyorum. Bazen de sadece rakam ya da yazı diye cevap veriyorum.
Bugün bu resmi çekerken değil de yine başın babanın omuzundayken bir gün
sormuştum; Çok mu tatlı babanın omuzu diye. "Evet çok taklı anne" demiştin. Çünkü sen her kucağına aldığında baban seni, başını yaslarsın omuzuna.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder