Cuma gecesi Sarp ile beraber topladığınız pipetler. Yoldaydık. Anne pipetlerle çek beni dedin. Pozlar verdin.
Evdeki bu sessizlik. Can sıkıcı akşamın henüz onunda. Çook oldu ya uyuyalı oğlum. Gecenin tam ortasında sıkılırım işte böyle erken uyuduğunda. Salon loş, fondaki müzik, kayıttan değil, el emeği göz nuru. Sen anlarsın beni oğlum.
Dondurmacı oldun çıktın başımıza. Hep çüküt Sarp'ın marifeti bunlar. Daha sen külahı tutamazken,dostun göz kaş arasında indirirdi dondurmayı midesine. Ondan göre göre alıştın sende. Özlüyorum ben yeğenlerimi, çok özlüyorum ayrı ayrı hepsini. Uzakta da olsalar, yakında da. Hele yakındakini göremeyince dahada artıyor bu özlem. Çok seviyorum çocukları, o kocaman dünyalarını, bazen hayret veren cevaplarını, safiyane sorularını, kendi aralarında kurdukları o hesapsız oyunlarını, konuşmalarını....
Bir dost geldi bize cumartesi günü. Babanın öğrenciyken ev arkadaşı, En son Karayiplerdeymiş. Biraz anlattı. Kaptan ya; bir ara espriyi patlattı. yok ya kaptanlar "öyle bir geçer zaman ki" deki gibi değil dedi. Blogdan takip ediyorum sizi dedi. Hediye almış gelmiş, bize de Çağan'a da. Evin resimlerinden beğenilerimizi tahmin edip, beğeneceğimiz bişey almaya çalışmış. Öyle dedi. Nedense ilk kez tanıdığım birinden hediye almak mahcup eder beni. Bir kaç kez msn de görüşmüştük ama yine de mahcup eder işte. Ne olursa olsun, düşünmüşsün bu bile yeter dedik. Bu resmi seçtim çünkü; resmi çeken oğlum, sakallar Taylan'a, sağdaki parmaklar sevdiceğime ait. Bu güzel gözlerin sahibini söylememe gerek yok.
Tam kaydı yayınla ya basacaktım ki pıtı pıtı salona oğlum geldi. Şimdi yanımda koltukta mışıl mışıl.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder