26 Ocak 2011 Çarşamba

Ateş bükücü Çağan geliyor,

Yağmur altında beni beklerlerken şöyle dedi kinayeli kinayeli; anne çok tekeştür ederim, Sarplardan hemen döndük, az kaldık yani tekeştür ederim" Bendeki etkisi mi? donkkk
Her gece, kitaplarını böyle dizdiriyor, aralarından 5 tane seçiyor, onları okuyoruz.
Dün gece yanına oturdum, kendi kendime dedim ki, "oh be çok mutlu anneyim şimdi " döndü neden diye sordu, ütü yaptım, oğlumla oynadım, şimdi de keyif vakti dememe kalmadan kucağıma atladı. Beni çok özlüyor ve bunu sürekli hissettiriyor, üstüme atladığında "anne sen çok güzelsin seni çok seviyorum" dedi. Tabi ben o anda mest. 

Tabi böyle tatlı başlayan akşamlar böyle bitmiyor. Tuvalette bile bizi yalnız bırakmayan oğlum tahta puzzlını göstermek isterken kaşıma cok hızlı çarptı. Öyle canım acıdı ki kızdım. İç çeçe çeke gitti yanımdan. Öfkeme, can acısına yenilip sıraladım sözcükleri...5 dk sonra sımsıkı sarıldık. Ona neden sinirlendiğimi anlattım. Anlaştık, uyudu. Tabi o uyuduktan sonra, hep düşündüm. Hata mı yaptım diye, bir yandan da  anlaması gerekiyor bizimde sınırlarımızın olduğunu. O odadan buraya gezinip, ertesi gün hazırlıklarını yaparken öyle vicdan yaptım bir süre.

12 idi, yattığımda, tüm bunlar kafamda dolanırken, yine o sesi duydum. Neredeyse her gece aynı saatte duyduğum aynı ses. Ingaaaaa ıngaaaaaaa. Sadece bir kez gördüğüm şu sıralar tahminimce 2-3 aylık olan apartmanımızdaki yeni doğan bebek. Belli ki sıkıntısı var. Aynı saatte, her gece,o minik bedenden çıkan o çaresiz, kocaman ses. Annesini babasını düşündüm, kimbilir nasılda dönüyorlardır etrafında. Bişey yapabilecek olsam gider yardım da ederim ya. Biliyorum kafi değil ne yapsalar, kendi çocuğumda olmasada Sudeyle yaşamıştık biz bunu. O zamanlar bekardım, haftasonluğuna İzmir'e gelirdim. Gece yarısından sonra ağlayarak uyanır, gün ağarana kadar devam ederdi. Sabah olunca uykuya dalar, gündüz sorunsuz uyurdu. Ki ben hayatımda ilk kez insan sesinin duvara çarpıp nasıl geri geldiğinide bir tek ozamanlarda hissetmiştim. Ben 2 günde yorulurdum. Ablam ise en az 6 ay böyle yaşadı. Annelik azmi işte.

Bebeğin sesini dinlerken, gözlerimi kapatıp, oğlumun o zamanki hallerini düşündüm. Geceleri kurulu saat gibi 2 saatte bir uyanır, emer mışıl mışıl uyurdu. Hatta bazen o uyanmadan önce  uyanırdım. Gözümü  tavana dikip bakardım boş boş,  beklerdim sesini, çok geçmez oğlum uyanır mıkırdamaya başlardı.

Nasılda savunmasız başlıyor insanoğlu hayata, nasıl muhtaç, nasıl masum, savunmasız.

Dün gece bu ağırlıklarla uyudum, sabah 4 sıralarında uyandım, ateşi çıktı oğlumun. İlaçla düşürdük. Bugün bir daha da çıkmadı. Sürekli okul ile görüşüyorum. Umarım bugünü böyle tamamlarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...