4 Ekim 2011 Salı

Dün gece, yatakta kitap okurken "anne kitabında çok güzelmiş" dedi. yumuşacık sesiyle, uyku öncesi muzipliğiyle. Teşekkür ederim diyerek hemen bir öpücük kondurdum yanağına. Oğlumun kapağını beğendiği İskender nasıl da mahvetti beni. Bu kadar şiirsel yaşanmasa da, gerçek hayatta nice Pembe'ler, Cemile'ler yaşıyor bilemediğimiz... 

Akşam ananesini de aldı yatak odasına getirdi. Güreş yapıyoruz güya. Annemde puan veriyor bize hakem. Öyle yavaş atlıyor ki üstüme. Bana daha sakin davranıyormuş güreşte, kızmışım ben o yüzden.

Ve dün ilk harflerini yazmış biz yokken evde. Öyle böyle değil bariz koca koca harfler P E F P . Eve girince hemen gördüm. Ne güzel yazmışsın böyle derken seni çok seviyorum anne diye yazmak istemiştim dedi biraz mağrur, kısık sesle. Ah güzel çocuğum  farkında eksik olduğunun, doğrusunu yazmadığının. Annesi gibi aceleci oğlum.

Hakkı'm yok dünden beri. Ben eksiğim, ev eksik, Çağan daha ilk akşam sordu ne zaman gelecek babam diye. 5 gün sonra oğlum deyince çok annne hemen gelsin babam hemen. Bir yük omuzlarımda sebebini bildiğim ya da bilemediğim.

Ve bugün biz bir yaş daha aldık canımın içi kara çalım ile. Hep yaş alalım biz zaten, yaşlanmayalım hiç. Geçenlerde balkonda otururken, biramızı yudumlarken dedim O'na da ; 60 yaşına gelince de böyle keyifler yaparız dimi Hakkı'cım. Belli belirsiz bir yanıt ketum sevgilimden, yaparız yaparız tabi neden yapmayalım ki.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...