Ben işteyken telefon etmeyi öğrendi ya bana sanki iş biraz daha keyifli. Telefon çalıyor, ekranda evimizin numarasını görünce daha gülümsüyorum. Alooooo dediğinde, O'nun koca koca sesini her duyduğumda ayrı mutlu oluyorum. Geçenlerde fırça bile çekti mesela bana. Masamda değilken aramış 3 kez !. Aradım hemen. Anne seni 2 saattir arıyorum açmıyorsun, ne söyleyeceğimi unuttum" diye.
Bu sabahta çok erken uyandı çocuğum 6 sularında. Bülbül mübarek tatlı tatlı konuşuyor. Babası da uyanınca balkonda oturalım birlikte dedi. Çıktılar, sabah serin ya artık, mis gibi yağmur kokuyormuş hava soğukmuş yağmur yağacakmış yakında. Sarıldı evladım boynuma "işe geç gitsen ne olur ki anne" dedi. Tabi ne olur ki değil mi evladım, olacağı ben sana diyeyim bir anne ve çocuğu o 15 dk için mutlu olur, başka bişey olmaz.
Dün yeni çamaşır makinemiz geldi. Telefonda haber verdi bana. Nasıl güzel mi diye sordum hayır anne kötü çok kötü dedi önce. Sonrada sesini iyice kısarak gizemli bir ses tonuyla "gerçekte güzel anne ama şimdi sana şaka yapıyorum akşam geldiğinde, sen görünce çok fazla az güzel diyeceksin ya, çok şaşıracaksın anne" dedi.
Çocuğumun bu saf halinin hiç kaybolmamasını istiyorum, bir yandan da kimsenin O'nu üzmesine izin vermeyecek kadar açık gözlü olmasını ve kendini koruyabilmesini istiyorum. Bunları O'na öğretebilirmiyim, yoksa O kendiliğinden mi öğrenecek onuda bilmiyorum. Her geçen gün aslında ne çok şeyi bilmediğimi de öğreniyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder