7 Mayıs 2013 Salı

I love colors.... Neden İngilizce diye hayıflananlar ingilizcemi geliştiriyorum.

3 Mayıs 2013 Cuma

En sevdiğin oyun artık minecraft. Ne olduğunu nasıl oynandığını bir türlü anlayamadığım. İngilizce de mini bir değerlendirme yapılmış okuldan aslında ilk sınav gibi bir şey. 99 almışsın oğlum. Tüm neticelerinin seni hep mutlu etmesi dileğiyle. Ya da hep mutlunolacağın neticeler kazanman dileğiyle. Ayrıca ismini yazma şekline de bayılıyorum.

27 Nisan 2013 Cumartesi

Anne, teselli etmek ne demek, nal ne demek, düş ne demek.

25 Nisan 2013 Perşembe

Oğlum çileği çok seviyor. Meyveli süt almıyoruz, iki bardak süt 5 çilek rondo ile bir dırttt mis gibi içiyoruz.

Dünya böyle bir yer olsaydı keşke. Aydede bu gece nasılsın derdim her geceeee.

Çok kıymetlinden ise çiçekler nasıl kıyıp atarsın.

25 Ocak 2013 Cuma

Bugün karne alacaklar. Mavinin her tonu hep sizinle olsun, siz olsun. Belki biriniz gökyüzünü, biriniz denizi seçer ve masmavi bir yaşam sürersiniz.

10 Ocak 2013 Perşembe

"..... Ve nihayet bir çocuğum oldu… Bir çocuk, bütün işinizin geleceğini kurmak olduğu bir gelecek, bir an bile yanından ayrılmak istemediğiniz bir evlat…

Oğlumla oynarken bir kişiliğin nasıl şekillendiğini öğreniyorum. Aramızdaki her etkileşim dehşetengiz güzellikte bir eşgüdüm barındırıyor. Ama daha da derinlerde onun hayal gücünü keşfediyorum, onun evrenini. Onu tanırken insan denilen mahluğun ne demek olduğunu anlıyorum. Benim canım öykü anlatıcımın ürettiği söylemin ardındakileri keşfediyorum. Konuşurken, düşünürken, eylerken, karar verirken, çalışırken, oynarken, severken, birine karşı çıkarken, başarısızlığa uğrarken kim için mücadele ettiğimi hatırlıyorum. Ve derken kendime onun hayal gücüne aşık olma izni veriyorum yeniden, çünkü böylece benim perspektifim de derinleşiyor. Böylece erişkinliğin kurduğu tuzaklardan kurtuluyorum.

Kendimi daha önce hiç bu kadar kırılgan ve ölümlü hissetmemiştim. Bir oğlum olduğundan bu yana ölümlülüğüm her zamankinden daha çok aklımda. Ama bir yandan da o benim ıspanağım, kriptonitim. O benim hem kalkanım hem de açık yaram.

O benim hayatım. Ölümlü olduğumu bilmekse, benim en büyük yaram…"

Bu sabah bu yazıyı üyesi olduğum tüm sosyal ağlarda hep paylaştım.

Bu kadar güzel ifade edilirmiş babalık-annelik.

Ve hislerimiz, hiç tanımasakta birbirimizi bazen çok benzer birbiriyle.  

Kaynak:http://uzuncorap.com/2013/01/10/gittigimiz-yer/

Her sabah mutlaka açıp okudğum site.

2 Ocak 2013 Çarşamba

Yeni yıl gecesi ne kadar az fotoğraf çektiğimi dün fark ettim. Aklım başımda değil. 1 dk önce düşündüğümü unutuyorum. Oysa ablam özellikle rica etti lütfen çek diye. bunu istediğini bile dün fark ettim.

Sabah uyanıyorum sanki hiç uykuya dalmamışım da henüz yatmışım. Ama öyle gözlerim falan da yanmıyor uykusuzmuşum gibi. Garip bir hal kısacası.

Tüm insanlar, tüm hayvanlar, tüm bitkiler mutlu mesut olsun bu sene diyeceğim, nefes alan her canlı mutlulukla nefes alsın diyeceğim. Kul istemeliymiş, yaradanın verebileceklerinin sınırı yok ya. Böyle diliyorum bu sene.
 
Son fotodaki kumaşlardan bir fikir var aklımda. Başarıyla sonuçlandığında mutlulukla fotosunu koymayı ümit ediyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...