24 Ocak 2011 Pazartesi

Lalicep,

Evde o ne isterse onu yapıyoruz. Cuma günü Dayımıza sordum konunun uzmanı olduğu için, normal mi diye. Normal dedi, evde sizden başka kiminle oynayacak kardeşi de yok ki ! Asıl sizinle oynamaz, kendi kendine oynarsa içine kapanırsa telaşlanın dedi. İçim rahatladı. En sevimliside son zamanlrda çocuklar hadi ne oynayalım diye bize sorması. Legolarımız ve arabaları bizim klasiğimiz artık. Cuma günü ben gelmeden babasıyla yapmışlar yine otopark. Eve girdiğim gibi bana gösterdi. Geçen hafta da puzzle almıştım bir tane. Çok hoşuna gitti. Yine al anne dedi. Cuma akşamı bir tane daha aldım.   Koltuğun yastıklarından ev yaptık. Bu küçücük yere bizi sığdırıp yukarıdaki kayık resimlerimizi çekti. Oğlumun elinden olunca çok keyifli buraya resmi koyması.

Duygularını en çok uyumadan önce, ona kitap okurken anlatıyor. Demek ki unutmuyor hiçbir şeyi. Dün gece yastığı sıcak olunca her zamanki gibi tersini çevirdi. Sevmiyorum anne sıcak olunca yastığım diye anlatmaya başladı. Ama okulda rahatsız olmuyorum sıcaktan dedi. Neden diye sorunca, yasak anne kalkmak dedi. Okulda baskıcı bir tutum sergilemediklerini biliyorum ama kurt düştü içime gece gece, sen okuldada yastığını ısınınca çevirebilirisin diye bir kaç kez tekrarladım. Okul ortamının kuralları öğretirken, onun duygularını baskılamasını istemiyorum çünkü. Sabah öğretmenimizi aradım, ona da anlattım bebekliğinden beri o koca yastığını evire çevire uykuya daldığını. Fark etmediğini, ama yastığını çevirmek isterse de sakıncasının olmadığını söyledi. Ancak gece gece bu düğüm oldu mu bana. Ardından oğlumla ne kadar az vakit geçirebildiğim, zamanın bize yetmediği duygusuyla çokça bir hüzünlendim, boğuldum. Ve artık akşamları evde iş yapma zamanını minimuma indirme konusunda babasıyla karar aldık. O uyuduktan sonra yapıcam ne yapacaksam. Akşam 7'de eve gelebilen bir anne olarak, oğlumunda en geç 11'de uyuduğunu hatırlayarak bu 4 saatlik dilimde birlikte bişeyler yapmak üzere program yaptık. Telafisi olanlar ertelenebilir, ama geri getiremeyeceğimiz zaman denen şeyi çok iyi yaşamak lazım.  

Cumartesi günü Sude ve Sarp ile beraberdik. Öğleden gece yarısına kadar olunca geçirdikleri vakit oyuna doydular. Bundan sebep midir bilmem, Çağan pazar günü bize pek hadi oynayalım şunu yapalım demedi pek.  Küçük oğlum sen laciverte ne dersin; LALİCEP,  bundan sebep yazının başlığıda lalicep olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...