21 Şubat 2011 Pazartesi

Dün gibi de değil, çok eskide değil, ne şimdi bu?

Şimdilik 1-2 yıl geriye dönüp "vay be ne çabuk geçti zaman, daha dün emekliyordu" gibi cümleler kuruyoruz. Ya 15 sene sonra, hangi resimleri koyacağım buraya. Yine birkaç sene öncesine gidersem mazi diye, ergen ! bir Çağan olacak resimlerde.

Cuma akşamı veli toplantısı vardı okulda. Toplantının sonunda yaratıcı drama yapıldı. Çocuğumuz ile olan ilişkimizi üçüncü bir ağızdan anlatmamız istendi. Ben sadece -her anne baba gibi- çok endişeli bir anne olduğumu söyledim. Bir de vurdunduymaz bir anne olmak istiyorum aslında diyordum ki, Çağan'ın öğretmenleri hoş bir tebessümle yanıt verdiler; çok koruyucu düşkün bir anne desek daha doğru olur. Okula oyuncak götürme günü 2 ye çıkartılmış. Bir de Çarşamba günleri kitap günü. Branş öğretmenleri ile yaş grubu öğretmenleri, çocuklar için durum notu altında soru-cevaptan oluşan çocukları anlatan tablolar doldurmuşlar. Şaşmadım okurken. Okulda bir kuzu olduğunu az çok tahmin ediyordum ve duyuyordum. Oğlumuzun bütün nazı bize değil mi zaten. 

Toplantı da Çağan'ın en sevdiği arkadaşı, Ali'nin annesi ile tanışmak, Ali'ye nasıl değer verdiğimizi paylaşmak, Elif ve Aysema isimli iki kız arakadaşının evde Çağan'dan çok bahsettiklerini bizzat anne-babalarından duymak, üstüne birde öğretmenin sohbete katılıp, kızların gözdesi Çağan zaten esprisini duymak keyfime keyif kattı. Sabahtan beri ağrayan başımın ağrısını ve karnımın gurultusunu unutturdu.

Bugün ise son aldığımız pappalarının parçalanması sebebiyle yenisi almak için çıktığımız alışverişimizden pappa almadan döndük. Ama oğlumuza dergi, araba, kıyafet alıp döndük. Önceden vitrinlere yapışan ben çoktan unutmuşum bu duyguyu. Gözüm daha çok çocuk mağazalarında. Bugün en çok çocuk dergi reyonun önünde vakit geçirmemden belli değilmi bu. Alt tarafı dergi al çık değil işte. Eğlenir mi, eğiticimidir, yok çizgi film karakteri çok baskın olmasın, öğretirken sıkmasın diye kılı kırk yardım kendimce. Sonunda almaya karar verdim, bu sefer de baba faktörü girdi işin içine. O da başka dergi beğendi. Yok almayalım bir tane yeter dedimse de dinletemedim tabi. Babasıda seçti bir tane.

Eve dönerken sordum, "beğendin mi oğlum aldıklarımızı, içine sindimi? evet anne tekeştür ederim" dedi. :-) :-) :-) gülen yüz evimize döndük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...