9 Aralık 2011 Cuma

Mi? mı? mu? yada mööööööö

Okuldan bir ödev gönderdiler geçen hafta. Üçümüzün de içinde olduğu. 7 günlük bir takvim. Her gece diş fırçalama, tuvalet, pijama gibi uyku öncesi hazırlıkları ve saat 21:30 da uyku. Her yaptığı doğru davranış için + alıyor annesinden-babasından. Tam da zamanında,  hızır gibi yetişti bizim eve bu ödev. Gündüzleri okulda uyuduğundan mıdır bilmem ne yapsak 10'da uyutamıyorduk son zamanlarda. Bırak uyumayı yatağa yatıramıyorduk. Her gece bir kriz, dişini fırçalarken, pijamayı giyerken neredeyse her gece kızan bir anne olmuştum artık. Baktım olmuyor, okulu aramıştım. Uyumasın gündüzleri dedim. Zaten bir kaç gün içinde de ödev geldi.

Uyku öncesi hazırlıkları binbir naz niyazla yapıyorduk. Ama işin içine okula gidecek +/- ler olunca ne kolaymış çocuğunu yatırmak. Daha başladığımız ilk gece denedi beni. "Anneee hadi sen koy artıyı sonra yaparım". Hayta dedim, yok öyle bedava köfte. Hangisini hak edersen o. İkiletmedi. Velhasıl  kolay bir haftaydı geçen hafta. 7 günün sonunda, ödev kağıdını okula götürdüğünde, öğretmeninin ifadesi, tepkisi ile çok mutlu olmuş. Ve gecelerimiz artık çok rahat. Bu sabah okula gitmeyecek olmasına rağmen  dün gece kendisi uyumak istedi. hiç bir şeye itiraz etmedi. Kitabını bitirmeden pireleri dans etti odasının içinde. Aslında cümleyi şu noktaya getirmeye çalıştımsa da başarılı olamadım. Çocuk yetiştirmeye dair en değişmez kurallardan birinin, çocuğa tutarlı davranmak olduğunu bir kez daha anlamış oldum.

Ve haftasonu en saf, en mutlu anımdı belkide. Karanfil almış bana. Bu karanfilleri vazoya yerleştirirken tek bir şey geçiyordu aklımdan, bir dua gibi, bir temenni mi bilmiyorum işte.  İnşallah oğlum dedim içimden, genç bir adam olduğunda sevgiline hep böyle çiçeklerle gidersin. Bir de bana diyor ki verirken, sen çok seversin beyazı al bak beyaz aldım o yüzden.

Babaannesi geldi dün akşam. Öyle mutlu ki. Tabi nasıl olmasın, kızmak nedir neredeyse hiç bilmez babaannesi. Şimdi O'nunla geçici bir kraliyet kuracak kendisine. Birkaç gün sonra da dedesi gelecek.

Buraya evimizden, oyuncaklarımızdan, oğlumuzun en kıymetlilerinden fotolar koyuyorum, çünkü unutmaktan korkuyorum, en kıymetlileri bunlar. Her çizgi filmi izlemiyor. Favorimiz, Sünger Bop, Tom ve Jerry, Transformers. Dedesi 3 tane araba almış göndermiş, bayıldı bayıldı. Onlarca arabası oldu. Çok seviyor, kendi kendine kaldığında en çok arabalarıyla oynuyor. Durmadan istiyor araba. Başka bir çıkmazımda bu. Bir çocuğun onlarca arabasının olması mı? Olmaması mı? Yetinmeyi her noktada öğretmek mi? Gücün yetiyorsa çok olmasının sakıncasının olmaması mı? Bir sürü mi, mı, mu işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...