8 Şubat 2012 Çarşamba

Dalaman-2012 3. Bölüm

Dalaman'a gitmeyi seviyorum, orada olmayı da. Hele evliliğimizin ilk yazında üçümüzün başbaşa kaldığı o 8 günün her bir günü hala aklımda. .. Sabahları 8 gibi uyanırdı oğlum, (sadece anne sütü ile beslendiği zamanlar) iki gözüm kapalı emzirirdim. Lunk lunk yutma sesini duyar gibiyim şuan, sonra sessizce babası alırdı yanımdan, 1-2 saat oğlu ile oynardı. O arada ben uyurdum. Sabaha kadar en az 3-4 kez uyanıp emzirdiğimden babası bana da kıyamazdı "sen uyu biz oğluşumla gezeceğiz" derdi. Bir güzel çıkar o sabah serinliğinde dolaştırırdı, agucuk gugucuk derken,  10 gibi yine uyumuş olurdu. Ardından uyandığımda kahvaltı hazır arka balkonda serin serin kahvaltımızı yapardık. Nedense hem kayınvalidemin evinde hem de annemde vakit geçmez algısı vardır bende. Bu tüm kardeşlerim ve Hakkı içinde böyle. Hep vaktin ne bereketli olduğundan bahsederiz anne/baba ocağındayken. Neden acaba?
Çağan'ın kapı önü çocukluğunu yaşamasını seviyorum Dalamandayken, sonra belediyenin anonslarını, sokak köpeklerini, yoğurduğunu, yağını, zeytinini, salçasını kendi yapan, sebze-meyvesini bahçesinde yetiştiren insanların yaşamını seyretmeyi seviyorum. Sonra Çağan'ın arkadaşı Turgut'u seviyorum. Bir de ege şivesi var ki duyulmaya değer. Bu gittiğimizde Çağan'a diyor ki; "amma ben bilemiyom ki bununla oynamayııı" Daha 7 yaşında ama egeli işte nasıl belli konuşmasından.
Burnumuzun dibindeki koyları, akşamları cır cır böceklerinin seslerini, kapıya gelen ekmekçiyi, komşunun ineğinden tazecik gelen sütünü, bahçeyi ve balkondaki yasemin ile hanımelinin yaydığı kokuyu seviyorum. İlk kez gelenler parfüm sanıyor. Yaz akşamlarında bir esintinin ardından bir yasemin kokusu ki evin içine bile siniyor. Mısır inciri ile tanışmış olmamı, elimize batan dikenlerine aldırmadan yazın bol bol mısır inciri yemeyi seviyorum. Her ne kadar hepsi Hakkımın çocukluğundan kalmada olsa arkadaşlarla vakit geçirmeyi seviyorum.
Bunları yazarken bir yandan aklıma bir soru düşüyor? Çağan böyle hep 5 yaşında olmayacak, bir gün biz de torun sahibi olacak yaşa geleceğiz. Bir ürperiyorum ki, hafta sonu kayınpederim ile yaptığımız o sohbet geliyor aklıma; "İki kişi başlıyorsun kızım iki kişi kalıyorsun yine bak . Küçükken gözünün önünden ayırmamak endişesi, büyüdükçe nerdeydin meraktan öldümlere bırakıyor yerini, sonra alışıyor insan okuldu, evlilikti derken çocuğunun gittiğine ve kendi düzenini kurduğuna...Allah gecinden versin tek olmakta vardı kızım..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...