25 Şubat 2012 Cumartesi

Gecenin güncesi

2 aydan daha az bir zaman kaldı 5 yaşına. Çağan'a sorsan zaten 5 yaşında. 4 ya da 4,5 a kızıyor. Ne yapsın yavrucağım haklı; okulda 5 yaş grubunda.

O'na sarıldığımda hala süt kokusunu alıyorum, doyamıyorum... Hadi 26 ay emdi, süt kokuyordu her sarıldığımda, peki ya şimdi; acaba böyle duyumsamama sebep benim hipokampusum mu?

Çok uzun zamandır uzuuun olan saçlarımı kıssacık kestirdim dün akşam. Sanki saçlarımla birlikte 5 kilo gitti başımdan. Bir süre yıka ve çık lüksünü yaşayacağım için mutluyum.

Oğlumla baş başayız bu akşam evde. Babasına arkadaşı sürpriz yaptı. Kapıya geldi ansızın, yürekli bir arkadaşa ihtiyacı varmış! İçimden dedim ki; asıl benim hem O'na hem de yüreğine ihtiyacım var!  dur orada bakayım. Üniversiteden arkadaşları gelmiş İzmir'e. Merter'de sürpriz yapmak için apar topar aldı götürdü kocamı. Nasılda gülleri açtı yüzünde uzun zamandır görmediği arkadaşlarını görünce. Hiç kıyamam sana kara çalım.

Çağan 3 kez sordu babasını. 12 gibi gelir sen uyu oğlum deyince aldı saati 12 ye getirdi, "bak anne saat 12 oldu hadi gelsin babam artık" Çocukların aslında ne parlak, ne katıksız ve inanılmaz çözümler üreten  beyinleri var. Büyüdükçe de nasıl yavaş yavaş inanılır! hale getiriliyor bu beyinler. Aileye göre, topluma göre, dine göre, kanunlara göre, statülere göre, cinsiyetine göre, yaşına göre, töresine göre, yöresine göre, sisteme göre, göre, göre göre göre derken nasılda budanıyor o binbir dalı olan küçük bedenlerdeki koca dimağlar.  

Çok okumaya çalışıyorum bugünlerde. Kitaptan değil henüz internetten şimdilik. Bu beyin dediğimiz şey nedir, vücudumuzu, ruhumuzu, duygularımızı nasıl kontrol etmektedir. Milyarlarca nöron birbiriyle nasıl böyle ahenk içinde bağlı bize dair herşeyi kontrol edebilmektedir. Ve ben çocuğumun nöronlarının maksimum düzeyde, sağlıklı bir şekilde çalışması için neler yapabilirim. Amigdalasında gelecekte hatırlamak üzere minumum korkunun kodlanmasına nasıl etki edebilirim. Deniliyor ki; korku insan yaşamı için şartmış, olmazsa savunma mekanizması çalışmazmış. Ancak amigdalanın aktivitesinin istenilenden fazla olması insanlarda bir çok psikolojik rahatsızlıklara sebep olmaktaymış.

Öyle çok mış-miş-muş var ki, bunların hepsini şarkı sözü öğrenir gibi bir çırpıda öğrenme, unutmama aceleciliği ve acemiliği ile yanıp tutuşmaktayım bu aralar. Hele Kerem (canım yeğenim) ile başladığımız bir ? var ki, henüz adını bile koyamadığım. Sadece heyecanlı ve mutluyum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...