18 Nisan'da aldığım o küçük pastayı gördüğünde ki ilk tepkisi "bugün doğumgünüm değil ki annee cumartesi ya doğumgünüm.
O kadar heyecanlıydı, günleri saydı her gece. Okuldan arkadaşları da saymış ne zaman gideceğiz Çağan'ın doğumgününe diye. Her gün koca bir zaman dilimini paylaştıklarından mı, buna rağmen o ev denilen kaleyi merak edişlerindenmidir bilmem, hepsinin yaşadığı heyecan ve mutluluk aynı.
Aysema ilk gelen misafirimizdi gözünde fuşya pembe boyası ile ! Annelerle sohbet ederken çok güldüğümüz anlar oldu. Aysema'nın gönlü Çağan'daymış, ama Aras'da her akşam annesine Aysema'yı anlatırmış... Sapır sapır döküldü gerçekler...
Sarp geldikten 20 dk sonra gitmek istedi. Ayy ne diyordu Nurcan ablam, tamam hatırladım; yabana bağladı Sarpım. Çok sevdiği kuzeni, dostu, kardeşi, kankasını paylaşmak istemedi belki de.
Uzay temalı pasta, Bakuganlı pasta derken annesinin doğumgünü pastasının aynısını istedi. Pastasını üflerken "tam istediğim gibi olmuş pastam çok güzel" demesi en güzel andı belki de.
Ufak tefek eksiklerimle, sürprizlerle, ilk evde kalabalık doğum günü kutlamasını atlattık.
Teyzeleri gece gittikten kaç dk sonra bu şekilde uyuyakaldı merak ettim şimdi. Çok yoruldum kuzum çokk. Çokk eğlendi çook.
Nice yaşlara yavrum. Güzel gözlüm, keçim, süt kokulum, şımarığım, kocaman adamım bazen, küçücük bebem çoğu zaman, arkadaşım, sevgilim, yüreği tertemizim... Yüreğin hep böyle kalsın, hayatına girecek insanlar da bembeyaz olsun hep... İyi ki doğdun, iyi ki varsın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder