Günlerdir yazmaya çabalıyorum. Eve giderkenkelimeler uçuşuyor beynimde, bazen onca işimin arasında dürtüyor hadi yaz yaz diye , iki tatlı cümle düşüyor yada Çağan'a dair muhakkak yazmalıyım bir dolu not. Ancak netice hüsran. Çünkü yazmak için ne zaman otursam ekranın karşısına çoğu uçup gitmiş oluyor yada sıcaklığını kaybetmiş.
Bir de kafamın tam tepesinde bir ağırlık var ki akıllara zarar, bana zarar. Kendimi bir türlü ayıltamamış olmam. Bir türlü hiç bir şeye tam anlamıyla kendimi motive edememem. Sanırım bunda biraz mevsimsel etkilerde var. Koca 2 ay nasıl geçti ve nasıl yaz dayandı kapımıza haberim yok. Her gün birbirinin aynısı da ondan mı böyle hissediyorum? Belki farklı ve yeni bişeyler yaparak geçse günlerim anılarımda daha çeşitli olacak sanki. Ne yapmalıyım ki bu vakit. Biri biliyorsa söylesin lütfen. Nasıl başarabilirim de, hızlı geçen zaman algısından kurtuluruz ya da kabulleniriz.
Aslında ne çok şey var yazılacak. Oğlumun nasıl büyüdüğü, evimizin ne güzel olduğu, 1 hafta sonra inşallah çıkacak olduğumuz tatilimiz, oğlumuzun okul kaydını yaptırmış olmamız... Bi yolculuğumuz heyecanlandırıyor şimdiden, bir de annem de Çağan'da uyuduktan sonra kapı önünde yapmamızı hayal ettiğim çay keyiflerimiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder