Pazar sabahı erkenden çıktığımız yolculuğumuz, otele eşyalarımızı atar atmaz Sutüven (Hasan boğuldu) şelalesine koşmamız, ince ince, ara ara yağan yağmur, o yağmura en başta oğlumun aldırmadan dağ bayır dinlemeden gezimiz... Hala tadı damağımda. Her anı saklı. Hiç silinmesin istediğim, bitmesini istemediğim o birkaç saat. Dönerken bir ara babası seslendi, "Gezmek budur değil mi babacım, baksana oğluşuma annesi nasıl eğleniyor"
Ceylan gibi sekti oğlum, sularda atladı, ben şapkasını kapattıkça O açtı. Sonunda hepimiz bıraktık kendimizi yağmura.
Çağan sadece evladımız değil bizim. Eşsiz bir arkadaş, bazen öğretici, bazen sabır taşımız, şu hayatta güzel şeylerin olduğunu en çok hatırlatan yine O.
Onlarca fotoğraf daha var yüklenecek. En yakın zamanda yüklemek dileğiyle. Ah bir de kocamın beli sakatlanmasaydı pek ala olacaktı. Allahım nasıl da sağ kolum, diğer gözüm O benim. O yorulmasın diye herşeyi tek başıma yapmaya çalışırken düştü aklıma sağ kolum diğer gözüm.
canım... bayıldım bütün fotoğraflara.. sana anlattığımın kat ve kat fazlasını yaşamışsınız. çok mutlu oldum. yüzün hep böyle huzurlu ve mutlu olsun:)
YanıtlaSil