Son 1 aydır özellikle bana anlamlı gelen bir çok şey öyle manasızlaştı ki. Hiç sorgulamadığım kadar her şeyi didikler oldum içimde. Fark etmeden içime bile kapandım. Buna rağmen hiç olmadığım kadar cesurum gibi. Vazgeçersem ne yaparım endişesi yerini gün doğmadan neler doğara bıraktı. Çok daha itikatliyim, kendime, hayallerime güvenim tavan. Geçenlerde Fatoş arkadaşım ile konuşuyoruz telefonda O da aynı şeyleri söylüyor. Ben de hiç sorgulmazdım önceden bu kadar çookk diyor. Yaa oldu mu yaş 32. Neyim, niyeyim, böyle mi olacak hep, istediğim ne soruları oturdumu en üst sıralara.
Bir de yeni bir dönem başladı bizim çekirdeğimizde. 2+1 hayattan 2+2'ye doğru yol almaya başladık. Şuan yazarken bile nasıl duygulanıyorum, Çağan'a ilk kardeşin olacak diye söylediğimizdeki tepkisi. Allahım nasılda masum, sevecen, hem de endişeli.
Önceden okuduk biliyoruz ya az çok sabah bulantıları diye bir dönem olabilir gebelikte. Yok benim ki öyle değil. Çok net gece bulantılarım yaaa, gece 10'dan sonra bir haller oluyor.
Bu yüzden bol bol dua ediyorum. Hayatımda zoraki monte detayları olabildiğince hafife almaya çabalıyorum. Çoğu zaman elimde olmadan kaptırıyorum kendimi, sonra da kızıyorum ya salla işte diyorum en kaba tabirle.
Bir sürü hayalim var yine tabi, yanında bir o kadar da endişelerim. Zamanı geldiğinde olabildiğince itikatli olmayı diliyorum en çok. Ne istiyorsam, neye inanıyorsam ona sımsıkı sarılma bilincini kaybetmemeyi.
Bursa'dan 2 yeğenim İzmir'deler. Geçen gece bizde kaldılar. Bir an çocuk oldum, bir an genç kız. Tüm dikkatimi Onlara verdim gencecikler henüz çocuklar pırıl pırıllar. Hafifledim yanlarındayken, güldüklerine güldüm hem de nasıl, oyun oynadım sıkılmadan uzun süre hem de. Fotolar eğer üşenmezsem yakında. Çağan çok mutlu. Arkadaşlarım benim diyor kuzenlerine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder