Bursa'dan cici annemiz geldi. 3 gün boyunca çok mutluydu. Daha geldikleri akşam parka gitmek istedi. Eee Fehime ablalar yol bilmez ki. Çağan götürdü onları. Evin biraz aşağısındaki parka. Koca adamım benim. 3 gün doya doya sohbeet ettik. Abartmadan söylüyorum ki Çağan 1000 kere ciciii annneeeee diye seslenmiştir. Şımardı. Kadir dedesi ile oyunlar oynadı. Oğlumun her yaptığına Esen güldü. O'nun hoşuna gitti. Ama uyku öncesiyse kızdı. Çok resim çekemedim. Evdeki 2 makinada kafayı yemiş. Sevgili eşim sana en güzelinden makina alacağım diyor. Ama ben dijitallerden çok memnunum. Cebimden çıkarıyorum çekiyorum hop yine yerine koyuyorum. En kısa zamanda ayarlarını kontrol etmem lazım.
Beni etamin yaparken gördüğünde araba istemişti oğlum. Netten beraber seçtik kahverengi arabayı. Şimşek Mc queen'in arkadaşıymış. Bitti. görünce sevindi. Çığlıklar atmasada ben anladım O'nu. Bir heves baykuşa başladım. O da bitti sayılır. Şimdi ne yapsam diye düşünüyorum. Heves çokta, vakit yok gibi.
Dün akşam Fatoş ablam aramış. Çağan açtı telefonu. Teyzesi öğretmenmiş gibi konuşup kandırmaya çalışmış oğlumu. Aldım telefonu, "beni öğretmeni sandı sor bak" dedi. Çağan'cım kiminle konuştun oğlum sen deyince çok tatlı bir ifadeyle "Fatoş ablamlaaa" dedi. Heeeytt be. Benim oğlum yutar mı?
Hope to see 5 days later. The sun, sand, sea and smile with us...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder