21 Temmuz 2011 Perşembe

İznimizin son günlerinde...

İnsan, Sedir Adasını, Sarsala koyunu, Aşı koyunu gördükten sonra, çivi gibi suyunu, hemen arkasındaki ağaçların gölgesini arıyor her gittiği denizde. Ama nerdeee. Dün değişiklik olur hem görmüş oluruz diyerek Urla-Özbek'e gittik. Deniz bakınca temiz gibi. bir kez girdim, bir daha da girmedim. Su berrak gibi görünsede kirli belli. Kum çamur gibi, iki kulaç atınca bulanık bir hal alıyor deniz. Uzun lafın kısası üçümüzde sevemedik. 2 saat bile kalmadık döndük. 1 hafta tatilde yanmayan biz, dün akşam ıstakoz gibi olduk. Bol bol kremlenmemize rağmen hemde. Tesellim, oğlan bol bol güneşlendi, ayağı suda bol bol oynadı.

Çocuklar genelde ne sever; dondurma, çikolata, lokum, gofret gibi genelde şekerli yiyeceklerdir. Ama ben çocukken en çok Eti Pizza krakeri severdim. Her elime para geçtiğinde gider alırdım bakkaldan. Ama aynı tadı yok gibiydi. Çok uzun zamandır yemiyordum. Belki de ondan farklı geldi.

Sanki Çağan, babasının gözlüğüyle babasına, benimki ile de bana benzemiş geldi. Gözlerim yoksa görmek istediğini gördüğünü mü sanıyor?    

Salı günü canım arkadaşım Fatoşum Kuşadasına tatile geldiler. İzmir'den geçerken bizde  kahve içtiler, dönüşte de  kalacaklar. Küçük oğlu Tuna'sına bayılıyorum. Biz 4 yetişkin sohbet ederken, bizim yanımızda hemen annesinin kolunun altında adam gibi oturdu, gık çıkmıyor çocuktan. Biz aramızda erkek güzeli diyoruz bu oğlana.

Dün babasıyla yüzerlerken kulaklığımı taktım ve müzik dinledim bol bol. Müzik dinlemek nasıl iyi hissettiriyor insana kendini.

Bugün itibariyle Oskar 1 hafta bizimle. İçeride uyuyor Çağan ile birlikte. Anlayacağız bakalım köpek bakmaz zor işmi yoksa keyiflimi. Yaşayıp göreceğiz üçümüzde.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...